mübarek bir ortamda huzur içinde namaz biterken, arkadan gelen demeyelim de geneli olarak insanların camiden kaçarmış gibi bir an önce çıkmak istemelerini anlamış değilim.o kadar sevaba girelim derken, tam çıkar ayak ettiğim küfürler sanırım beni sevap eksi değerlere taşıyor.elinde ayakkabıları ve kalabalığı yararak gitmeleri, insanları sağa sola savurmaları açıklanır bir şey mi bilemedim.genel olarak gördüğüm, etrafta ki yakın esnaflar diyebilirim.bu insanlar ezan başlar başlamaz dükkanı kapatır ve camiye koşar.namaz bitiminde de bir an önce tüyme hissine giriyor.öyle ki camdan atlayanı gördüm.
Müslüman toplumun kutsal günü, ibadetlerin en sevap kazandıranı… Kimi iş yerlerinde özellikle yöneticiler, kendilerini muhafazakar bir kimlik ile tanıtmışlarsa Cuma Saati yaklaşınca gözleri fıldır fıldır dönüp çalışanları baskı altına almaya çalışır. Sevmedikleri biri varsa da sırf cumaya gitmiyor bahanesiyle dışlar, işten uzaklaştırdıktan sonra da “işin bereketini kaçırıyordu” diyerek geride kalan çalışanların bazılarının abdestsiz bir şekilde namaza gitmelerine yol açarlar. Nasıl bir kafa yapısıysa bir türlü anlayamıyorum; namaz kılmayanın iyi biri olabileceği ihtimalini asa düşünmezler.
Ey Güzelim dünyanın koca çarkı...
Tükürdüğünü yalatmakta üstüne yok.
Nasıl da güzel dönüyorsun öyle?
27 Mart 2020 tarihinden itibaren diyanet işleri başkanlığı’nın tebliği ile vip kılınacak.
Diyanet işleri, belirlediği isimlerin Ankara’da bulunan Beştepe Millet Camii’nde safları seyrek tutarak Cuma namazı kılması yönünde karar kılmış.
eğer bir simülasyon oyunundaysak gülünç, değilsek çok daha gülünç.
Aklıma da gelmiyor değil. Vip Müslümanlığın bir artısı var mı, Nasıl geçiliyormuş?
Altın varaklı kalorifer peteği döşetsem eve iş görür mü acaba...
vip cuma namazının yankıları ülkede süredursun, gazeteci mehmet barlas bugünkü köşe yazısında buna bir açıklık getirmiş* demiş ki: Dünkü yazımda Beştepe camisindeki özel Cuma namazı hakkında eksik bilgi vermişim. Meğer bu Cuma namazı, genel olarak ertelenen Cuma namazlarının affını dilemek maksadı ile ve Ankara ilindeki 35 Müftü davet edilerek kılınmış. Yani bu "VİP Cuma"sı ya da benim söylemim ile "Bir avuç insana dönük Cuma namazı" veya "Özel davetliler için bir Cuma namazı" değilmiş...
link koymam tık kazandırmam o adama ama isteyenler köşe yazısını haber yapan şu linke bakabilirler.
peki diyanet işleri başkanı ne demişti meşhur vip cuması öncesi? ona da bir bakalım: "İslam medeniyetinin en önemli coğrafyalarından olan cennet vatanımızda, İslam toplumunun şiarlarından biri olan cuma namazı ibadetinin devam etmesi ve namaza gidemediği için milletimizin yaşadığı üzüntünün bir nebze giderilebilmesi adına salgın tehlikesi bitinceye kadar Türkiye'de sadece bir yerde, şu an içinde bulunduğumuz Millet Camisi'nde Başkanlığımız tarafından belirlenen çok az sayıda cemaatimizle cuma namazı eda edilecektir."
neyse, öyle bir şeyler işte. değilmiş yani vip cuma falan. *
çalışan müslümanların haftalık ek bir saat yemek molası hakkı. çalışmayan müslümanların haftalık egzersiz saati. bim çalışanlarının ise haftada yarım saat de olsa mola yapabilmelerinin sebebi.
kimine külfet gibi gelse de; şarap içip içip, birinin oğluna göz süzmekten daha sağlıklıdır.
ebru şallı'dan daha kokulu ama daha az ilgi çekici olduğu muhakkak.
her masal, kendini okuturken spor yaptırmaz ama bu da kur'an'ın bir mucizesi işte.
Osmanlılar zamanında Cuma kılınacak câmiler tesbit edilip, burada hatiplere padişah tarafından berat verilirmiş, beratı bulunmayan kimse Cuma namazı kıldıramaz, beratlı hatibi bulunmayan câmide de Cuma namazı kılınmazmış. Cuma namazının o devirdeki şartlarından birisi de bu namazın bir beldede tek câmide kılınması imiş. Cuma namazı her beldenin en büyük câmiinde kılınırmış. Selçuklu ve Osmanlılar zamanında her şehir ve kasabada Ulu Câmi veya Câmi-i Kebîr denilen en büyük câmide Cuma ve bayram namazları eda edilirmiş. Zaman içinde tek bir camiinin yetmediği anlaşılınca uygun olan diğer camiilerde kılınması için fetva verilmiş.